Tabii ki, doktordaki herhangi bir insan beklemek zorunda olan bir hastadır (“patient” ingilizce hasta anlamına gelir). Ama bir organ hastasının (gereken imkanlar var iken) acı çekmeli boyutu Almanya’da “wartepatient – bekleyen hasta” olarak tanımlanabilir. Tıbbi geçmişinde farklı bir giriş/çıkış olsa dahi herkesi etkileyebilir. Bu olası ıstırap hikayelerinden sadece bir tanesi burada eser olarak anlatılmaya calışılmıştır:
Patolojik inceleme ve doku örneklerinin değerlendirilmesi veya “üçüncü” uzman meslektaşının yardım ve onayından sonra, “şüphe” bir “teşhise” dönüştü. Ve sonunda “Sizde organ yetmezsiziği var.” denilmekle bitmiş olmayacak.
Hangi organın etkilendiğine bağlı olarak, mümkün olan en kısa sürede bir “programa” dahil edileceksiniz ve diğer “bekleyen hastalar” ile bir listeye yerleştirileceksiniz.
Bekleyen hasta gerçek bir var olan yapıdır, neden tanımlanmıyor? “Hasta sabır ya da beklemek için kullanılan bir terimdir, neden hala bizi bekleyen bir hasta haline getiriyorsunuz?”.
Not:
Beklemek’le bitmez bu durum: Eğer şanslıysanız (bu durumda şans “gerçekten kötüsünüz” demektir), Hollanda’daki Eurotransplant‘ta bekleme listesinde kaydınıza “çok acil” için bir “HU” verilecektir.
DSO Deutsche Stiftung Organtransplantation‘a göre donör organ için bekleme süresi Almanya’da ortalama 9-11 yıldır, yani böbrek nakli için.
Kalp nakli bekleyen hasta, donör organ için uzun ve sinir bozucu bir bekleme süresi ile mücadele etmek zorundadır. Bu, zamanında nakledilmezse ölür. Hafifçe söylemek gerekirse, kalp hastalığı olan kişilerin bir yıla kadar hayatta kalmasına izin veren yapay kalpler vardır. Ancak birçok hasta, burada, Almanya’da donör organ eksikliği nedeniyle, kurtarıcı, muhtemelen ömür boyu uzatan donör kalp nakli yapılmadan önce ölüyor.
Spotify’da bir podcast’te kalp nakli ile ilgili bir röportajı buradan dinleyebilirsiniz (almanca):
Jürgen Boie ile Röportaj: Karayipler’de rüya gibi bir tatilden kalp nakline
Donör bir organa bağımlı bekleyen hasta da çok uzun bir bekleme süresi ile mücadele etmek zorundadır. Bu da nakil zamanında yapılmazsa ölür. Kural olarak, akciğer nakline bağımlı hastalar, yaşam beklentisi 2-3 yıldan az olan ve dayanıklılıkları ve yaşam kaliteleri son derece sınırlı olan hastalardır. Bunlar daha sonra HU (yüksek acil) olarak sınıflandırılmalıdır, böylece ömür boyu uzayan nakli alabilirler. Ancak burada Almanya’da son yıllarda organ bağışlarının sayısı oldukça ıssız.
Destek Grubu “COPD/Lungenemphysem”
Karaciğer nakline bağlı olarak bekleyen hastanın yaşama şansı da çok kısadır. Bir donör organ için bekleme süresi çok uzun olduğu için, muhtemelen hastalığa yenik düşecektir, çünkü karaciğer nakli dışında hayatta kalmak için bir replasman tedavisi yoktur. Karaciğer hala en karmaşık organdır, bu nedenle onun yerine bir tedavi henüz icat edilmemiştir.
Destek Grubu “Leberzirrhose/-fibrose”
Bekleyen hasta, böbrek nakline bağlı olarak, muhtemelen yaşamı uzatabilecek donör organı beklerken hayatta kalma şansı yüksektir. Böbrek replasman tedavisi (diyaliz) ile böbrek hastaları yaşamlarını uzatan bir tedavi seçeneğine (rekor 50 yıl diyaliz) sahip oluyorlar ancak beraberindeki hastalıklar kelimenin tam anlamıyla hayatlarını zorlaştırıyor ve bazen de çekilmez hale getiriyor. Şu anda Almanya’da böbrek bağışı için bekleme süresi ortalama 9-11 yıl.
Destek Grubu “Menschen auf der Warteliste bei Eurotransplant”
Pankreas, kalın/ince bağırsak veya kornea (doku) bağışına bağlı olarak bekleyen hasta, yaşam kalitesini artıran kornea bağışı veya doku beklerken nispeten iyi bir yaşama şansına sahiptir. Ancak hasta organda geri dönüşü olmayan bir hasar oluşmadan önce tedavi erken verilebilir ise ve organ bağışı önlenebilirse, aksi halde çok geç kalınmışda olabilir.